Nihat Behram
@nihatbehramoglu
Okumak iyiliği, sevgiyi bilinci, merhameti direnci, öfkeyi, düşü, umudu, güveni, beyni, yüreği…biler; okumak hayatın bileği taşıdır. Okumayan körelir! Okuduğun kadar yoldaşın, okurum kadar sırdaşım var!


"Talanı bitirdik" diyor, hazine tamtakır! "Doğayı koruduk" diyor ne orman kaldı ne dere! "Adalet getirdik" diyor, sonunu getirdiler! "Ülkeyi uçurduk" diyor, halk sürünüyor! "İleri demokrasi" diyor, tivit bile zincirli! Nerdeyse "ölüyü dirilttik" diyecek, cehalet onu da yiyecek!
"Yandı orman, o büyülü şenlik o düğün evi kül artık Karadan kara bir örtü sindi toprağa gözü olmayan Duvağı yırtıldı dağın filizi yüzüldü dalın Boğucu bir uğultu sardı yeryüzünü dili olmayan" NB


"Bütçe yetersizliğinden yangın söndürme uçağı alamadık" diyen, yangın söndürme uçağı alamayacak denli bütçeyi soyan, bütçede yangın söndürme uçağına öncelik vermeyen, bunları planlayan, uygulayan ve bildiği halde susan herkes VATAN HAİNİDİR! Hainlik ablukasında #TürkiyeYanıyor

Muhalefet mecliste komisyona girip tuzağa düşmese bile, esas yapılması gereken tuzak odağına kökten cephe alınıp meclisten uzağa çıkılmasıdır! Aklın, hayatın, sokağın çağrısı budur! Yeter artık mazlum halkın çileli yurdun çektiği!
KOMİSYON MASASI BİR TUZAKTIR... CHP'nin bu tuzağa çekilmesi ve yapılacak (yapılmış, yapılmakta olan) yanlışlara ortak edilmeye çalışılması, siyasi bir kurnazlıktır. Yasal bir temeli - dayanağı olmayan, 15 temmuz Darbe Komisyonu gibi, bir buyrukla raporu ve varlığı çöpe…
Halk/yurt düşmanlığına karşı ne denli coşkun olursa olsun miting alanlarıyla sınırlı tepki surlarla çevrili baraja benzer. Taşkın nehirlerdir baş eğmez olan. Mazlumun acısı da ancak kuvvete dönüştüğünde öyle selleşir. "Bizleri kurtaracak olan kendi kollarımızdır" Resim:Siqueiros

Bu kadar kısa sürede bu kadar felâketin bir ülkede buluşmasının tarihte ve dünyada başka örneği var mı? "İstisna/rastlantı" falan diye geçiştirilecek durum değil. "Hainlik/planlı düşmanlık" ihtimalleri yurtsever uzmanlarca araştırılmalı. Yurdumuz felâket ablukasında! #yanıyoruz
Neye dertleneceğimizi şaşırdık! Yobazlaşmaya mı, yoksulluğa mı, felâketler ve yetkililerin vurdumduymazlığına kitlesel tepkisizliğe mi, doğa talanına/köpek katliamına mı, yurdun istilasına/çürümeye mi, hukuksuzluğa/vicdansızlığa mı? Say ki sonu gelsin! Zulüm varsa #isyan haktır!

Orman emekçilerinin katili bu kara düzen! İmam kadrosunu misline katlayıp orman işçisini azaltan, yağmacılığı azdırıp ormanları imara açarak yangın körükleyen, yangın önlemi almayıp felâkete seyirci kalan halk/yurt düşmanı bu kara düzenin pençesinde yurdumuz kül ağlıyor! #yangın

Bozulmanın düzelebilir olanı var, düzelmez olanı var. Örneğin: Bir madde küflenmeye başlamışsa küf tutmuş kısım düzelmez. O kısım kazınmalı! Toplumlar için de böyle: Zalimliğin, hainliğin ıslah olabileni de var olamazı da. Dinci faşistlik ıslah olmaz. Tek çare: toplumdan kazımak!
Toplumda en cahil/ilkel/karanlık, halka yurda düşman dinci bir güruh kurumlara çökmüş toplumun bilinçli/uygar/aydınlık yurtsever kesimine, Cumhuriyet değerlerine saldırıyor. Hukuksuzluk 12 Mart/12 Eylül Faşizmini de solladı! Üstelik: arsızlık kuluçkası bu güruh toplumda azınlık!
Hukuka/ahlâka uygun yapılsaydı önceki seçimlerde de dinci güruh kazanamazdı. Hayat defalarca uyardı: Faşizmde hukuk/ahlâk arama! Öz gücünü kuşan! Yanlışı tekrarlama! Her türlü alçaklığa/pusuya karşı isyan kararlılığıyla hazırlıklı ol! Çünkü mazlumun isyanıdır zalimin tek korkusu!
Faşist sistem seçime gitse bile sandık "adaletin terazisi"nde değil, sistemin pençesindedir. "Manipülasyona" açık seçim "halkın iradesi"ne en sinsi tuzaktır. Tuzağı bozacak olansa halk güçlerinin kitlesel antifaşist direniş iradesidir. En acil/en temel yurtseverlik görevi budur!
Cumhuriyet değerlerini savunanlar, antifaşistler, yurtsever devrimciler dinci güruh ve gedikli gericilerden katbekat fazladır. Dinci faşizmin avantajı, emperyalizmin desteği ve kurumlarda/tarikatlarda örgütlü olması. Halk güçleri birleşip barikatlaşsa, dinci faşizmi süpürüp atar!
Ölüye "böyle hareketsiz yatma, kalk, hareket et/soluklan" demek neyse, hak/hukuk cellatlarını "hak/hukuk tanımaya" çağırmak da odur! Çünkü adaletten güvenliğe dek yaşamsal kurumların alayını çoktan katlettiler. Tek çare: halk güçlerinin barikatlaşması, aktif antifaşist mücadele!
Hem "Faşizm" diyeceksin, hem seçim bekleyeceksin! Yıllardır rehavet körüğü aynı nakarat: "İlk seçimde gidiciler!" Faşizm, direnişlerle defedilir. Sendikalar, demokrasi güçleri, muhalefet birleşip/barikatlaşıp zulme/adaletsizliğe karşı kitlesel direnişler için daha neyi bekliyor?
Antifaşist mücadelede yürüyüş/miting vb protestolar gerekli fakat yeterli değil. Faşizmi yıkma iradesi de gerekir. Bu irade halk güçlerinin barikatlaşıp faşizmle hesaplaşmasıdır. Başta hukuk devlet kurumları iktidara zincirliyse, sandıktan da zincir sesi gelir halk iradesi değil!
ABD'nin dahil olduğu hiçbir işten halka/insanlığa/doğaya/hayata "hayırlı" bir şey çıkmaz! Karanlık pusulardan sadece kötülük çıkar, iyilik değil. ABD ile "iş" gören, ABD'ye güzelleme düzen kim varsa barbar emperyalizmin kürekçisi halkın/yurdun düşmanıdır.
Ülkedeki dinci faşist azınlık diktasından daha hazini çoğunluktaki muhalefetin "adil seçim" beklentisi ve halkın "hak/hukuk/adalet" umudunu seçim düşüyle bekletmesidir! Alan veya salon, eğer beklemedeysen özgürlük kendiliğinden gelmez, ona doğru yürümelisin yıka yıka engelleri!
İnsan mesleğinin yüz akı da olur yüz karası da! Bu her meslek için geçerlidir. Kişisel/siyasi çıkarı için meslek etiğini/yeminini çiğneyenler mesleğin yüz karasıdır. Gazeteci/veteriner/savcı, polis/hekim/hakim...her kim meslek etiğini çiğniyorsa hayat düşmanı insanlık suçlusudur!
Bir gram utanma duygusu olan çıkıp ekranda böyle lakırdamaz! Sanki masaldaki "altın yumurtlayan tavuk" gıdaklıyor, lafa bak: "Türkiye her alanda altın çağını yaşıyor"muş! Gel, bir de yaşam gerçeğini sabah evladını okula aç yollayan yoksul halka sor!