Kutsal Çakıroğlu

Değerli Dostlarım kafasından bi tahtasi eksik Patlayan iki baloncuğa yenilmeyen diyer tarafa 15 dakika gitmiş gelmiş 3yıl uyuyan uyanınca Dr.um yaz dedi başladım Yazımlarımın tümü bana ait. Beynimde iki baloncuk daha var onunla mücadele etmem gerekiyor Günaydın

Değerli arkadaşlarım Dostlarım Rahatsızlığım dolayısıyla bir süre sizinle olamayacağım Tüm güzellikler sizinle olsun Hep sağlıklı mutlu olun...

Her aşktan bir şarkı kalır Coşkuyla başlayan Hüzünle son bulan hatırada Birde gözünün önünde Yüreği yanan bi sevdalı Resim kalır Ne kadar renkli olsada Benliginde Siyah beyazdır hatıralar sızlarken yüreğin hatırladıkça Gözyaşları çağlarken Bir asır gibi gelir o an zaman Günaydın

Sığınacak liman ararken kaybolan Rotasını şaşmış bozulmuş pusulasıyla tek başına denizin ortasında salınan Köpüren dalgalar bedenine çarparken pervasızca içindeki geleceğe yelken açarken Zamansız fırtınaya yakalandı Yüreği doluveren azgın dalgalarla alabora oluverdi Günaydın

Eskimiş fotoğraflara bakıyorum şimdi Konuşmadan yalnızca bana bakan Sararmış kâğıtlara yazılmış mazide kalan sevdalı günlere dalarken Bir anlığına olsada İçim titriyor Sızlıyor Bu solan fotoraflar mazi benimdi Yaşanmış bir roman boyunca yaşananları bugüne iletirken Günaydın

Her ayrılık kendi yangınında dayanılmaz acılarla küllenirken Bitmez hüzünlü ayrılığın kanayan kederli inceden sızlayan yarası Geçmişin aynasında ağlayan buğulu gözlerde damlayan kanayan gözyaşları içinde'ki hüzünlü duygu bilmeden seninle sessizce maziye yazılır Günaydın

Toprak Yağmur Hüzün kokuyordu Sokaklar ise acıtan yalnızlık...! Sana çıkan tüm yollar arsız dikenlerle süslenmişti sanki..! Ayaklarım kan revan...! Elimde yokluğun Yüreğimde suskunluğunla Sana geliyorum ey sevgili...! Ilık bir Hasret Özlem Sen kokan sevdanın gecesi..! Günaydın

Gözlerimden gözlerine akan özlem dolu sızılarıma inat Sokul gir yüreğimden içeriye Sen kokan baharlarıma siyaha bürünmüş ruhuma gözlerinin rengini bırak İçimde susturduğum hayallere Senli bayram sevinçleri bırak Yüzünde ki gülüşlerini ver bana Bayramlık diye giyineyim Günaydın

Sen dedim, Mahsun gözlerin geldi Sen cizdi yüreğime Sevgi dedim. Maviye aşka boyadı denizi gökyüzünü Sevda dedim, Yeryüzüne serpiştirdi ebruli sevdalı çiçekleri Sevdam sen dedi. Avuçlarında Dünya duruyordu iki sevdalı halkayla Sen dedim. O'da Evet Sen,Ben Sevdam dedi Kutsal

Hayat malesef ne o gideni geri getirir Ne de kaybetiğin o zamanı geri çevirir Ne yağmurlar içinde ki ateşi söndürür Ne içinde ki o buz dağını Güneş eritir Ne o hıçkırarak ağlamak avunmaktır Ne de Kanayan sızlayan yaraları dağlamak O bilinen en büyük acının ifadesidir Günaydın.

Nazlı,Sevecen bakışlarla başlar Yeryüzünde rengarenk açan özlem çiçekleri gibidir sevmeler Gökyüzünün Denizin Toprağın ahenkle dans eden ışıltılarının ebruli renkleri ruhuna yansırken Bilirsin ki Yaşamı güzel yapan Kalbinde ki Sevginin Tutkulu Masum Sevda renkleridir Günaydın

Hasretim diyerek ona şiirler yazmışım Sevdanın özleminde serzenişlerim olmuş Yeller esen denizinde ifil ifil dalgalanmış Aba’yı kendimce ipekler yapmışım fakat anladım ki ne çok yanılmışım Yaşamla savaşmaya yanaşmamış Bilmeden aptalca savruk davranışım Kendime Yaşamıma Günaydın

Benzemeyiz başkasına biz bize benzeriz Bir sevgili boynunu bükse Acının akkordan tezenesi Gönül sazımızın bam teline dokunur Mutsuz sevgilinin gülümsemeyle gizlediği hüznü Hüzzam bir şarkı gibi yüzünden okunur Anlatamayız meramımızı dosta-düşmana Uzun hikâyeder geçeriz Günaydın

Sanki ruhumda Mevsimler hazandı Renkler griye bezenmiş İçimde yanlızlık vardı Yokluğunda kaybolduğum duygularla Senin o mağrur bakışlarında Yeniden sevgiyi tatmak Kâh karşımda konuşurken dinlerken benliğimi okşayan Kimsesiz olmadığımı yansıtan bir ayna olmanı isterdim Günaydın

Benim sevdiğim sevgili Yoldaşım olur yar olur Severim sevdam olur Sevmesede sevgili beni Bir gülüşü yeter bana O'na hissettiğim duygu Kara sevdalı aşk gibi Hava su gibi Yüreğimden dökülür Kalemimde şiir olur feryat destan roman dillerde şarkı olur Yaşatır sevdası beni Günaydın

Masalını yaşayan bir aşktı bizimkisi Önce mavinin o düşleri kıskandı Sonra pembenin düşleri kıskandı Ama en çok ebruli düşler kıskandı Tüm o renklere inat.. Kalbim kalbine Kalbi kalbime tutsaktı Elimi tutmadan Kalbimiz birleşmişti Günaydın..

Değerli Dostlarım Arkadaşlarım Aileniz ve Sevdiklerinizle Birlikte Sağlıklı Mutlu Huzurlu Nice Güzelliklerle Dolu Bayramlara Dileğiyle Kurban Bayramımız Mübarek Olsun

Hayat denen Yaşama yenik düşüyordum Zaman artık gitme vaktiydi Kendimle karışık duygularla gülümsedim Anladım ki tüm telaşım korkum Kapalı kapılar ardında kalan Bilinen Bilinmeyen yaşanmış yürüdüğüm yollarda Ayak izlerimin silinerek bir başıma yanlız olarak son bulmaktı Günaydın

Sevdiğimdin kıyamadığım Öyle ki Uğruna Ömrümü ömür boyu heba ettiğim Dilimden düşürmediğim sözcüklerimle "bi tanem" sözcüğü kilit vururdu ruhuma Öyle ya Düşüm Düşlerim düşkünlüğüm Sevda yangınıydın Yüreğimde alev alev bir tutkuydun engel olamadığım Aklımdan hiç çıkmayan Günaydın

Yarım kalmak kader olsada Aşkta kolay olanı hiç sevmedim Zaten zor biriyim Ey kader eyleme beni daha gidip o şakıyan kuşları dinleyecek Gelen şafakla birlikte yalnız bırakıp giden Mahsun yürekli sevgilinin bizli ölümsüz olan aşkının Bitmeyen romanını yazacağım Günaydın

Gecenin Sessizliğin karanlığında ellerimi göremiyor Gözlerimde kaybolmuş ürkek bir çocuk misali duygular tenimde birden soğuk terler boşalırken O an Kendimle sanki yabancı gibiydim Sessizce içimi acıtan haykırışlarla Benliğimde sığınacak biryer arıyordum Günaydın