Emre Taş
@Emretas1903
Minyatürleri konuşturuyorum. / Osmanlı kültür-düşünce tarihi, edebiyat, medya. / Ayrıntılar resimlerin sol altında.
İlk romanım Eğer Ben Kâbil İsem okurunun huzurunda.☄️
YENİ / Eğer Ben Kâbil İsem, söylene söylene rivayete dönüşenleri, orada ölüp burada doğanları kayda geçiren büyülü bir roman: Tarihle menkıbenin, meddah hikâyeleriyle hatıraların kesiştiği yerde... bit.ly/3BC53zi
Yine tarihin bir döneminde dünyayı yönetiyorlar. 🐱 Bir bedevi devesini kaybetmiş, bulursam bir pula satarım diye yemin etmiş ve bulunca da pişman olmuş. Devenin boynuna bir kedi asmış. Deveyi bir pula, kediyi yüz akçaya beraber satışa çıkarmış. Biraz pahalı bir gerdanlık olmuş.


"Fevkülbeşer Mârî Ağa sancağ-ı şerîfi göğe çekicek hünkâr anı kullukdan afv ile lağımcıbaşısı kıldıklarıdır."
"Mâye-yi hakîkât göz ilen müşâhede olunmaz. Anca göñül gözi ilen görür âdemoglu, gözler elbet perdelü." Azîz-Ağzuperî, Kiçik Şehzâde, s. 145.
Tal'at-ı tabiîyânun vakt-i vedâsıdur Şol geçen eyyâmun son sedâsıdur
"Zekâ-yı sûniyyeden mürîdi bol bir bir şeyh var idi, eyü ok atmakdan nâmuna Gürok yâhud Gırok dirler idi. Her kimesneye kim bir mâlumat gele derhâl şeyhe sûal idüp teyîd kılarlar idi. Amma ol şeyh agzı bozuk olmağla şetm-i galîza ile hünkâra sövicek Yedikulle'ye habs itdiler."

Hülefâ-yı Hakk eşref-i mahlûkât Âdemoglu'na muîn, sâhib-i hayrât Keklik-i Mahzûn kene cengünde Kuşca cânun virdi yezdân emrüne Bu makâm içre yeri kâim ola Çig süt emenlere hatrı dâim ola
Kekliklerden ilk üzücü haber: Kenelerin saldırdığı bir keklik telef oldu.
Osman'ın rüyasındaki ağaç "devletlü" idi, göçerlikteki gibi kült değildi ama Tanrısaldı. Ozan, "gölgeli kaba ağacın kesilmesin" diye dua kılardı. Devlet donanmaya ağaç istediğinde direnen yine halktı (1770, Kartal). Nakkaş müderrisi resmederken onu ağaçla koyun koyuna düşledi...

Yürü yigit keklik namımuz kalsun Kene getürenler bahşişin alsun Kırun bacakların hep yayan kalsun Yayan kalana da çalun gagayı

"Ey azîz bilgil kim bu zamân-ı âhirede bir nev âyineler icâd olunmuşdur kim, her kimin çehresi donuk, tahte'l-çeşmi kara, benzi soluk dahi olsa filitîre dirler bir cilâ-yı sûretâ-yile kevserden nûş eylemiş gibi şavkır, hûriyândan sanılur, nice cânlar alur, hafazanallahiteâlâ."

"Diyâr-ı İsveç'den Demürbaş Şarl, hünkârun etegüne ilticâ kılup hiss-i şükrânî-yile 'sarâyuna demürbaş ola' deyüp îkeâ dirler eşyâ-yı bin-para getürmiş idi kim tümden perâkende olup ehl-i tevhîd tarifnâmesüne kıyâs ile güc-belâ tevhîd itdiler. (İ)nsân-ı (K)âmil (E)vüne (A)lmıya."

"Ol diyârda mevsim yaz mıdur? Bu nağmeler nâz niyâz mıdur? Benim göñlüm kar u buz mıdur? Bilemezim kim, nice bileyim. Tesellîler ney mi mey midür? İçer isem ey kâdî esbâbı bellidür. Şâyialar hayr mı şer midür? Bilemezim kim, nice bileyim, oy."
